Çeşme Travesti Oğuz

Çeşme Travesti Oğuz, 32 yaşında, Çeşme’de doğup büyümüş, denizle iç içe yaşayan bir adamdı. Ailesinden kalan küçük bir butik oteli işletiyordu. Hayatı sakin, huzurluydu. Ama içinde hep bir eksiklik hissediyordu. Ta ki Ferhat’la tanışana kadar.

Başlangıç: Bir Yaz Akşamı

Çeşme Travestiler Ferhat, İstanbul’dan gelmişti. 28 yaşındaydı ve başarılı bir fotoğrafçıydı. Çeşme’ye hem tatil yapmak hem de bir fotoğraf serisi hazırlamak için gelmişti.

İlk kez Oğuz’un otelinde karşılaştılar. Ferhat, valizini bırakıp resepsiyona geldiğinde Oğuz onu gördü. Uzun boylu, hafif kirli sakallı, kahverengi gözleri deniz gibi derin bir adamdı. Oğuz, kendini garip bir şekilde gergin hissetti.

“Merhaba,” dedi Ferhat, gülümseyerek. “Bu otele bayıldım. Çok huzurlu bir yer.”

Oğuz başını salladı. “Evet, genelde sakin olur. Sanırım o yüzden burada yaşamayı seviyorum.”

Ferhat, gözlerini kısıp hafifçe başını eğdi. “Bazen fazla sakinlik de insanı yorabilir, değil mi?”

O an, Oğuz içinde bir şeylerin kıpırdadığını hissetti. Ferhat’ın söyledikleri, onun yıllardır içinde taşıdığı boşluğu fark ettiğini gösteriyordu.

Aşka Doğru Adımlar

Ferhat, Vip Travesti Çeşme geçirdiği günlerde otelden pek ayrılmadı. Sabahları Oğuz’la kahve içmeye başladı, akşamları uzun yürüyüşler yaptılar. Ferhat, sürekli fotoğraflar çekiyordu. Ama en çok Oğuz’un fotoğraflarını…

“Sen fark etmiyor musun?” dedi bir gün Ferhat, Oğuz’a. “İnsan gözlerinin içine baktığında bir şeyler arıyor. Sanki anlatmadığın bir hikâye var.”

Oğuz derin bir nefes aldı. “Herkesin anlatmadığı bir hikâye vardır, Ferhat.”

Ferhat gülümsedi. “Belki de ben o hikâyeyi dinlemek isterim.”

Ve o gece, sahilde bir şişe şarap eşliğinde, Oğuz hayatında ilk kez duygularını biriyle paylaştı. Yıllardır içindeki yalnızlığı, hep bir şeylerin eksik olduğunu ama asla tam olarak ne olduğunu bulamadığını…

Ferhat ise sakince dinledi. Sonra Oğuz’un elini tuttu. “Belki de o eksik parçan benim,” dedi.

Oğuz’un kalbi hızla atmaya başladı. Ve o gece, hayatında ilk kez, ait olduğu yeri bulduğunu hissetti.

Çeşme’de Bir Yaz Rüyası

Oğuz ve Ferhat, o yaz boyunca birlikte oldular. Sabahları güneşin doğuşunu izlediler, akşamları rüzgârın sesini dinlediler. Çeşme’nin dar sokaklarında kayboldular, Alaçatı’nın taş evleri arasında kahkahalar attılar.

Oğuz, ilk kez gerçekten mutlu olduğunu hissediyordu. Ferhat ise, Oğuz’un varlığıyla huzur buluyordu.

Ama bazı hikayeler, sonsuza kadar sürecek gibi görünse de, kaderin başka planları vardı.

Biten Aşk: Bir Seçim Yapmak

Yazın sonu geldiğinde, Ferhat İstanbul’a dönmek zorundaydı. Ama gitmek istemiyordu.

“Ben burada kalamam, Travesti Çeşme Oğuz,” dedi bir akşam, otelin terasında otururken. “İstanbul’daki hayatım var. Kariyerim, işlerim… Ama seninle olmak istiyorum.”

Oğuz’un içi burkuldu. “Ben de seninle olmak istiyorum, Ferhat. Ama ben de burayı bırakamam. Burası benim evim.”

Ferhat başını eğdi. “O zaman ne yapacağız?”

Oğuz, çaresizce gözlerini denize dikti. Bir şey söyleyemedi.

Sonraki günler ikisi için de zor geçti. Gitgide sessizleştiler, birbirlerine olan sevgileri, içlerindeki acının gölgesinde kalmaya başladı.

Sonunda, ayrılık kaçınılmaz oldu.

Havaalanında, Ferhat Oğuz’a son kez sarıldı. “Beni unutma,” dedi fısıltıyla.

Oğuz, gözleri dolu dolu, sadece başını sallayabildi. “Seni nasıl unutabilirim?”

Ve Ferhat uçağa bindi. Oğuz ise Çeşme’de kaldı.

Hasretin Yıllara Yayılması

Ferhat gittikten sonra, Oğuz’un hayatı eskisi gibi olmadı. Otel hâlâ aynıydı, deniz hâlâ maviydi, rüzgâr hâlâ eserdi. Ama içinde bir eksiklik vardı.

Ferhat’ın ona bıraktığı fotoğraflara her gün baktı. Sahilde yürürken, onun adımlarını düşündü. Onun sesi kulaklarında çınladı.

Ama hayat devam ediyordu. Oğuz, her gün rutinlerine döndü. Ama kalbinin bir yerinde hep bir boşluk kaldı.Ve bir gün, telefonuna bir mesaj geldi: “Çeşme’ye geliyorum. Buluşalım mı?”

Oğuz, telefonu elinde tuttu. Yıllar sonra, hâlâ o duyguları taşıyıp taşımadığını bilmiyordu. Ama bildiği tek bir şey vardı: Bazı aşklar biter, ama izi asla silinmez.